10 İlde meydana gelen ve tüm Ülkeyi yasa boğan, merkez üssü Kahramanmaraş olan deprem sonrasında herkes dikkatlerini Marmara’ya çevirdi. Bandırma bu konu da çok önemli Çünkü Bandırma 1. Derece deprem bölgesi. Bölge de yaşanan son sarsıcı deprem, 20 Ekim 2006’da meydana gelen merkezi Bandırma’ya sadece bir kaç kilometre mesafede bulunan Manyas Kuşcenneti gölünde gerçekleşti, sismograflara göre depremin şiddeti 5.2 olarak açıklandı. Bandırma’ya aşırı derecede yakın olan ve yaklaşık 40 kilometre uzunluğundaki Edincik fay hattı ortalama 7.1’lik bir deprem yaratabilecek güçte. 6 Şubat’ta gerçekleşen Kahramanmaraş depreminde epeyce kefen ve kan gördük. Her ne kadar yapılan bazı siyasi hatalar yüzünden günler sonra ulaşılan yerler olsa da, en azından kayda değer bir sayıda afetzede kurtarıldı. Fakat gelin görün ki, Bandırma tamamen yokuş, olası bir yıkıcı depremin ardından arama kurtarma işleri bir o kadar zor olacağı gibi üstüne üstlük herhangi bir araçın girmesi imkansız hale gelecek.

Güney Marmara, hatta bütün Marmara bölgesine meydana gelceği artık kesinleşmiş olan bir deprem korkusu var. 29 Ocak 1898 tarihinde saat 11.30’da Balıkesir’de meydana gelen 7,0 Mw  büyüklüğündeki depremden birkaç saat önce yaşanan öncü depremlerde dışarı kaçan halk sayesinde can kaybının az olduğu (500 civarı) tahmin ediliyor. Osmanlı kayıtlarına göre kentteki 11.000 binadan sadece 51 bina depremden etkilendi. Şehir merkezi ve çevre yerleşmelerde toplam 53.000 kişi depremden etkilendi.

İlçemiz bir toplanma alanına sahip fakat bu ne kadar etkili olacak? Sonuçta 165bin kişilik bir nüfusa yetecek bir yer değil. Ayrıca realistik düşünmek gerekirse bütün şehir saniyeler içinde Cin Çukuru’na toplanamaz. Peki ne yapmak gerekli ? İnanın kimse bilmiyor. Ben zaten bilmiyorum. İşin garibi Ülkenin önde gelen jeologlarından olan Naci Görür ve Celal Şengör’de kesin birşey tahmin edemiyor. Tek bildiğimiz birşey var, Olası bir depremde ne Bandırma kalacak, ne Panormos, ne de Πάνορμος kalacak. Bandırma’da 15.000 binadan 11.000’i 1999’dan önce yapılmış. 99 ve öncesi binaların beklenen Marmara depreminde sağlam kalmayacığını bizlere birinin izah etmesine gerek yoktur diye düşünüyorum. Öyle dik yokuşları vardır ki Bandırma’nın çık çık bitmez. Hatta sanki özenle saçma sapan olsun diye yapılmış gibi görünen bir şehir planı var. Yıkılan binaları, oluşacak kaos ortamını ve en önemlisi kaybedeceğimiz canları bir düşünün.

İzmir’in Seferihisar ilçesi yakınlarında 30 Ekim’de meydana gelen, 115 kişinin öldüğü 1034 kişinin yaralandığı 6.6 büyüklüğündeki yıkıcı depremin ardından Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Jeoloji Yüksek Mühendisi Engin Er, Marmara Bölgesi’ndeki aktif fay hatlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Marmara Denizi içinden ve Güney Marmara üzerinden geçen 3 büyük ve aktif fay hattının bulunduğunu belirten Engin Er, bu faylar üzerinde 7-7.5 arasında deprem beklendiğini dile getirdi. Marmara Denizi içerisinde bulunan Kuzey Anadolu fay hattının kırılması durumunda meydana gelecek olan depremin tsunami etkisi yaratacağını belirten Er, Kuzey Anadolu fayı içerisinde bulunan 3 ayrı fay kolunu ise ‘Katil fay’ olarak değerlendirdi.

Kim bilir belki de HAARP teknolojisi gerçektir…

Aykan Ayerdem